Senin Hayalin Suriye Konferans Dizisinin İkincisi Azez’de Gerçekleştirildi

Yazıcı-dostu sürüm

Türkiye’de ve Suriye Güvenli Bölge’de üniversite eğitimine devam eden Suriyeli gençler; “Gelecek için benim de sözüm var!” diyerek hayallerini, nasıl bir Suriye ve dünya arzuladıklarını anlattıkları “Senin Hayalin Suriye” adlı konferans dizisinin ikincisi 30 Mart 2022’de Azez Yunus Emre Enstitüsünde gerçekleştirildi.

Azez Yunus Emre Enstitüsü Suriye Güvenli Bölge'de 17 Eylül 2020 tarihinden bu yana Türkçe öğretimi kursları, kültür-sanat programları düzenleyerek bölgede savaşın izlerini silmeye çabalamakta ve kültürel etkileşim içerikli bir vizyon ile çalışmalarını sürdürmektedir.  2022 yılı kültür-sanat planı doğrultusunda "SINIR-SIZ" teması belirlenerek dilde, kültürde, sanatta sınırları ortadan kaldıran, ortak geleceğe sanatın dilini konuşarak yürümeyi esas alan bir anlayış benimsenmiştir.

Senin Hayalin Suriye Konferansı-2 programının konuşmacıları Özgür Halep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri Hiba Seyid İbrahim, Baraa Al Madni, Muhammed Ahmed Halid, Muhammed Al Jabar oldu.

Programın yöneticiliğini yapan Hiba Seyid İbrahim konferans dizisi hakkında bilgi verdikten sonra konuşmacıları tanıttı.

“Yeni bir Suriye hayalimiz var.”

Savaşın bütün Suriyelilere unutulmaz acılar yaşattığını ama kötü günleri geride bırakarak yeni bir geleceğe yürüyebilmenin gerekliliğini, yeni bir Suriye hayali için bir araya geldiklerini ifade eden Hiba Seyid İbrahim ilk olarak “Neden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü tercih ettiniz?” sorusunu konuklara yöneltti.

Baraa Al Madni, “Yeni Suriye için öncelikle dünyayı anlamamız gerekiyor. Savaş bizi içimize kapattı. Belki de olması gereken buydu ama geride bıraktıklarımız acılarımızla birlikte yeni düzende olmasını istemediklerimiz de. Türkiye, Suriye Devrimi öncesinde ve sonrasında bizi samimi olarak destekleyen bir ülkedir. Tarihten gelen ortak noktalarımız, aynı medeniyete mensup olmamız bilinçaltında beni Türkçeye yaklaştırmış olabilir.”

Muhammed Ahmed Halid, “Bu kadar ortaklığımızın olduğu komşumuz Türkiye’yi daha iyi anlayabilmek beni bölüme yöneltti. Bizler savaşı çok küçükken yaşadık, belki de bütün olumsuzluklardan kurtuluşun bilinçaltındaki yansıması olabilir.”

Muhammed Al Jabar, “Türkiye’de daha önce yaşadım. Güzel ve akıcı bir Türkçe konuşabilmeyi hep istedim. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü tercih etmem gelecek planlamam için önemli.”

“Türkçe zor değil, hayat zor.”

Hiba Seyid İbrahim: Türkçe öğrenirken en çok hangi konularda zorlandınız?

Muhammed Al Jabar, “Elbette yeni bir dili öğrenmek kolay bir iş değil. Dil öğrenmeyi zor diye bırakmak da doğru değil. Her dilin kendi içerisinde özel kuralları var. Ben dil öğrenirken sabırlı davranılması gerektiği düşüncesindeyim. Aksi takdirde çok iyi dil öğretim kitapları, iyi öğretmenler olsa da sabrınız yoksa başarılı olamıyorsunuz.”

Baraa Al Madni, “Yunus Emre Enstitüsünde düzenli olarak derslere katılmam ve Enstitü’nün kültür-sanat faaliyetlerinde görev almam Türkçe öğrenme sürecini hızlandırdı. Dilin devamlı konuşulduğu mekânda olmak, öğrenmek istediğiniz dili devamlı duymak zorlukları ortadan kaldırıyor. Enstitü bünyesinde sosyal faaliyetlerin fazlalığı bizim Türkçeyi daha kolay ve hızlı öğrenmemizi sağlıyor. Unutmayalım ki Türkçe zor değil, hayat zor.”

“Enstitü bizler için Suriye Güvenli Bölge’deki küçük Türkiye”

Hiba Seyid İbrahim: Üniversite eğitimini bitirdikten sonra planınız nedir?

Muhammed Ahmed Halid, “Şu an üniversite eğitimim yanında Türkçe öğretmenliği de yapıyorum. İyi bir öğretmen olmak istiyorum. Dünya’nın Suriye’ye karşı olan olumsuz bakış açısını değiştirmemiz gerekiyor. Bu uzun ve planlı bir politika ile mümkün olacak. Bu politikanın temelinde adalet, bilim ve teknoloji olacak. Böylelikle medeniyetimizi anlamanın yolunu bulabiliriz.”

Muhammed Al Jabar, “Türk Dili ve Edebiyatı alanında yüksek lisans yapmak istiyorum. Aslında hepimizin eğitimle ilgili geleceğe dair düşünceleri ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyecek. Kişisel gelişimimiz, alanımızdaki birikim Yeni Suriye’nin geleceğini oluşturacak kadroların kalitesini belirleyecektir.”

Baraa Al Madni, “İş sahibi olmak, kendime, aileme ve ülkeme faydalı olabilmenin şartları arasındadır. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü severek okuduğum bir bölüm. Elbette savaş şartlarından dolayı bölümümüzde her şeye ulaşmak çok mümkün olmuyor. Yunus Emre Enstitüsünün varlığı bu açığı kapatıyor. Enstitü’nün Türkçe öğretim dersleri ve kültür-sanat faaliyetlerinin varlığı burayı doğal bir adres hâline getiriyor. Bu hâliyle Enstitü bizler için Suriye Güvenli Bölge’deki küçük Türkiye. Lisans eğitimimden sonra Türkiye’de yüksek eğitimime devam etmek istiyorum.

“24 saatte, 25 saat okumalıyız.”

Hiba Seyid İbrahim: Peki Yeni Suriye denildiğinde aklınızda neler canlanıyor? Yeni Suriye’yi kurmak mümkün mü? Neler yapmalıyız?

Baraa Al Madni, “Burada olmamızı sağlayan temel konu. Eğer bunca kan döküldü, bunca vahşet yaşandı ise hiçbir şey olmamış gibi eski sistemi devam ettiremeyiz. İnsana, kadına saygının temel alındığı bir Suriye’yi kurmak elbette mümkün. Medeniyetin kurulduğu, geliştiği bu toprakların yeni bir soluğu, yeni bir sistemi bu topraklara getirmesi mümkündür. Biz Suriyeli gençler huzurun, kardeşliğin özlemini duyuyoruz. İnşallah emellerimize ulaşacağız.”

Muhammed Ahmed Halid, “Suriye Devrimi’ni ortaya çıkaran sebepleri tekrar hatırlamamız lazım. O sebeplerden uzaklaşırsak Yeni Suriye hayalinden de uzaklaşırız. Biz adalet, eşitlik, liyakat için yola çıktık. Yeni Suriye’nin temelinde bunlar olacak. Dünya’yı anlayabilmenin yolu iyi bir eğitim almaktan, eğitimde eşitliği sağlamaktan geçiyor.”

Muhammed Al Jabar, “İnsan hayalleriyle var olur. Geleceği ilk önce hayalleriyle kurar. Bizler bu hayali sadece görmedik, içinde de yaşıyoruz. Kurucu nesil olarak omuzlarımızda büyük bir yükün olduğunun da farkındayız. Türkçe bir kitapta okuduğum çok güzel bir cümle vardı: ‘24 saatte, 25 saat okumalıyız.’ Ne yapmamız gerektiğini ne kadar güzel özetliyor bu cümle. Farklı dillerde okumak, zamanı takip edebilmek lazım. Bizler savaştan dolayı düzenli eğitim alamadık. Bunun eksikliğini de gidermeye çalışıyoruz. Türkçe öğrenmek bize dünyanın kapısını da aralıyor. Hayallerimiz var, amaçlarımız var. Bu uğurda yürüyebilme azmimiz var.”

Senin Hayalin Suriye Konferansı-2 programı soru-cevap bölümünün ardından konuşmacılara hediyelerinin takdim edilmesi ile sona erdi.

Senin Hayalin Suriye konferans dizisi Aralık 2022’ye kadar her ay düzenlenecek olup konuşma metinleri yıl sonunda Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak bir kitapta yayımlanacaktır.

Diğer Etkinlikler

Azez Yunus Emre Enstitüsü ve Suriye Güvenli Bölge’de eğitim faaliyetinde bulunan üniversiteler ve Yerel Meclisler iş...

Senin Hikâyen Suriye konferans dizisinin ikincisi Çobanbey Başsavcısı Muhammed Emin Zeydan’ın teşrifleriyle 31 Mart...

Yunus Emre Enstitüsü ve Azez Radyosu arasında yapılan protokol gereği 5 Ocak 2022 tarihinde Türkçe canlı yayın...

Yunus Emre Enstitüsü; kültürel etkileşimi bilimsel zeminde de gerçekleştirebilmek, bölge ile Türkiye arasında sağlam...