Senin Hikâyen Suriye Konferans Dizisinin İkincisi Azez’de Gerçekleştirildi

Yazıcı-dostu sürüm

Senin Hikâyen Suriye konferans dizisinin ikincisi Çobanbey Başsavcısı Muhammed Emin Zeydan’ın teşrifleriyle 31 Mart 2022 tarihinde Azez Yunus Emre Enstitüsünde gerçekleştirildi.

Azez Yunus Emre Enstitüsü Suriye Güvenli Bölge'de 17 Eylül 2020 tarihinden bu yana Türkçe öğretimi kursları, kültür-sanat programları düzenleyerek bölgede savaşın izlerini silmeye çabalamakta ve kültürel etkileşim içerikli bir vizyon ile çalışmalarını sürdürmektedir.  2022 yılı kültür-sanat planı doğrultusunda "SINIR-SIZ" teması belirlenerek dilde, kültürde, sanatta sınırları ortadan kaldıran, ortak geleceğe sanatın dilini konuşarak yürümeyi esas alan bir anlayış benimsenmiştir.

Senin Hikâyen Suriye konferans dizisinin ikinci konuğu Çobanbey Başsavcısı Muhammed Emin Zeydan oldu. “Bir Hukuk İnsanının Gözüyle Suriye Devrimi”ni geçmişi ve bugünüyle ele alan Zeydan konuşmasında; adalet kavramının içeriği, Yeni Suriye’nin adalet anlayışı, Suriye Devrimi ve adalet” gibi konulara temas etti.

M. Zeydan konuşmasına adalet kavramını farklı kaynaklara atıfta bulunarak açıklamaya başladı: “Hukuk düşüncesinde bugüne kadar en çok tartışılan ve değişik görüşlere ve yaklaşımlara en fazla konu olan kavramın adalet olduğu şüphesizdir. Her toplumun kendi kültür dairesi içerisinde adalet tanımı farklılık gösterebilir. Adalet, Kur’ân-ı Kerim’de ve hadislerde genellikle ‘düzen, denge, denklik, eşitlik, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, dürüstlük, tarafsızlık’ gibi anlamlarda kullanılmıştır. Kur’ân-ı Kerim’e göre adaletin ölçüsü yahut dayanağı hakkaniyettir. İşte burada hakkaniyeti kime göre, neye göre diye anlamaya çabaladığımızda karşımıza kurumsal kimliği olan mahkemeler, adalet dağıtıcılar çıkar. Adalet tanımımızda dinî yaklaşımı göz önünde bulundurmakla birlikte daha kurumsal, daha kapsayıcı bir role bürünür. İslam düşünürleri, insanın ahlaki mahiyetini de aynı nizam fikrinden hareketle açıklayarak bu alandaki adaleti öteki temel faziletlerin uyumlu sonucu saymışlardır.

Adalet çoğu kez ‘herkese payına düşeni vermek’ şeklinde tanımlanmıştır. Bununa rağmen bir kimseye ait olanın veya bir kimsenin payının objektif olarak belirlenmesi son derece zor, hatta imkânsızdır. Çünkü ‘paya düşeni belirlemek’ maddi içerikli bir saptama özelliğini taşımakta ve bu saptama için yeni bazı kriterlere ihtiyaç bulunmaktadır. Tabii hukuk görüşü ise bu kriterleri bulabilmiş değildir. Dolayısıyla ‘herkese payına düşeni vermek’ fazla anlamlı bir niteliğe sahip bulunmamaktadır. Adalet kavramının kanun koyucu bakımından yol gösterici olması zordur. Çünkü hangi tür düzenlemenin adalete daha uygun olacağı ile ilgili bir sonuca ulaşmak mümkün olmamaktadır. Bir kuralın adalete aykırı olduğunu söyleyen bir kimse daha çok söz konusu kuralla ilgili olarak, kendi duygularını, sempatilerini ve antipatilerini açıklamaktadır. Örneğin kendisini daha çok vergi ödemek sonucu ile karşı karşıya bırakan bir vergi kanununu, vergi yükümlüsü adalete aykırı saymakta bir sakınca görmemektedir. Bunun tersi de söz konusu olmaktadır.”

M. Zeydan konuşmasının devamında Suriye Devrimi sonrası Güvenli Bölge’deki hukuk uygulamaları hakkında bilgi verdikten sonra, “Siyasi bölünmüşlük maalesef bizleri adalet tanımımızda ve uygulamamızda farklılığa götürdü. Her askeri gücün kendine ait hukuk kuralları olamaz. Farklı kurallar farklı kararları ve farklı ceza yöntemlerini getirir. Burada kişisel ilişkiler devreye girer. Oysa kanun sabittir ve anayasa ile güvence altına alınır. Kanunlarda birleşebildiğimiz zaman Yeni Suriye özlemi ve hayali hukuki zemine oturacak ve hak herkese eşit dağıtılabilecektir.” dedi.

Güvenli Bölge’deki hukuk uygulamalarından örnek veren Zeydan, “Suriye eski hukuk sistemi Fransız hukuk sistemi ile İslam hukuk sisteminin bir senteziydi. Güvenli Bölge’de kullanılan şimdiki sistem ise Türkiye’de kullanılan sistem. Hukuk kuralları biraz da bölge halkının ihtiyaçlarına göre uyarlanıyor. İnsanlar arası, aşiretler arası anlaşmazlıklar önümüzdeki engeller gibi dursa da hukuk sistemimiz gün geçtikçe daha kapsayıcı ve uygulanabilir bir kimlik kazanıyor.” dedi.

Programın soru-cevap bölümünde M. Zeydan’a yöneltilen, “Güvenli Bölge’de birçok üniversite açıldı. Konferans konusu bağlamında Hukuk Bölümünde okuyan öğrenciler için neler yapılabilir? Bu öğrenciler mezun olduktan sonra nerede çalışacaklar? Diplomalarının uluslararası geçerliği ne olacak?” sorusuna şu şekilde cevap verdi:

“Sadece üniversite eğitimin değil, ilk, orta ve lise eğitimi de yavaş yavaş yoluna giriyor. Çocuklarımızın iyi bir eğitim almaları bizleri sevindirmekle birlikte Suriye Devrimi’nin amacına ulaşmasında büyük yarar sağlayacaktır. Hukuk Bölümlerinde hoca ve ders materyali eksiği gün geçtikçe kapanıyor. Bunun için uğraşıyoruz. Yeni hukuk insanlarının yetişmesi hukukun sürekliliğini sağlar. Bu da adaletin devamı, hakkın hak sahibine iadesi demektir. Aslında bütün bölümlerde denklik bir sorun. Bununla ilgili son iki ayda çalışmaların hızlandığını söyleyebilirim. Eğitimimiz uluslararası kalitede olursa uluslararası denklik kabulü alabiliriz. Üzerimize düşeni yapmalıyız. Bu sorunun da kısa sürede Türkiye’nin desteğiyle çözüme kavuşacağını ümit ediyorum.”

Senin Hikâyen Suriye konferans dizisi Aralık 2022’ye kadar her ay düzenlenecek olup konuşma metinleri yıl sonunda Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak bir kitapta yayımlanacaktır.

Program hediye takdimi ile sona erdi.

 

Muhammed Emin Zeydan

Başsavcı

 

1974 yılında Halep’te dünyaya geldi. İlkokulu kendi köyü olan Ekinci’de, ortaokulu ve liseyi Halep’te tamamladı. 2000 yılında Halep Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 2002-2011 yılları arasında avukatlık mesleğini icra etti.

Adaletin, kardeşliğin ve liyakatin tek geçerli hüküm olacağı Suriye halkının verdiği özgürlük mücadelesine Mart 2011’de katılarak 2013’te Halep Yerel Meclisinin kurulması doğrultusunda emek harcadı. Halep Yerel Meclisinde üç dönem Meclis Başkan Yardımcı olarak görev aldı. Fırat Kalkanı Harekâtı (24 Ağustos 2016) sonrasında Çobanbey Adliyesini kurdu. Zeytindalı Harekâtı (20 Ocak 2018) sonrası Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı koordinesinde Başsavcı olarak Suriye Güvenli Bölge halkına hizmete devam etmektedir.

Diğer Etkinlikler

Azez Yunus Emre Enstitüsü ve Suriye Güvenli Bölge’de eğitim faaliyetinde bulunan üniversiteler ve Yerel Meclisler iş...

Yunus Emre Enstitüsü ve Azez Radyosu arasında yapılan protokol gereği 5 Ocak 2022 tarihinde Türkçe canlı yayın...

Türkiye’de ve Suriye Güvenli Bölge’de üniversite eğitimine devam eden Suriyeli gençler; “Gelecek için benim de sözüm...

Yunus Emre Enstitüsü; kültürel etkileşimi bilimsel zeminde de gerçekleştirebilmek, bölge ile Türkiye arasında sağlam...