SINIR-SIZ EDEBİYAT-Türk ve Arap Edebiyatı Tarihine Genel Bir Bakış Konferansı Azez’de Gerçekleştirildi

Yazıcı-dostu sürüm

Azez Yunus Emre Enstitüsü ve Özgür Halep Üniversitesi iş birliği içinde SINIR-SIZ EDEBİYAT-Türk ve Arap Edebiyatı Tarihine Genel Bir Bakış Konferansı 21 Nisan’da Azez’de gerçekleştirildi.

 

Yunus Emre Enstitüsü; kültürel etkileşimi bilimsel zeminde de gerçekleştirebilmek, bölge ile Türkiye arasında sağlam akademik köprülerin kurulmasını sağlamak, farklı dallarda çalışma yapan akademisyenlerin ve araştırmacıların dikkatlerini alanları çerçevesinde bölgeye çekebilmek maksadıyla farklı başlıklarda konferanslara imza atmaktadır. 21 Nisan’da Özgür Halep Üniversitesi Azez Yerleşkesinde gerçekleşen SINIR-SIZ EDEBİYAT-Türk ve Arap Edebiyatı Tarihine Genel Bir Bakış Konferansı’nın konuşmacıları Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kurt ile Özgür Halep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmud El-Mustafa oldu. Konferansın yöneticiliğini ise Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmed El-Omar yaptı.

Konferansta; Türk ve Arap edebiyatının İslam öncesi ve sonrası gelişim seyri, önemli şairler ve yazarlar, edebî değişimi ve etkileşimi sağlayan unsurlar, ortak edebiyat, ortak tarih ve ortak değerler hakkında konuşuldu.

“Yunus Emre’yi anlamak tarihi ve kardeşliği anlamaktır.”

Prof. Dr. Mustafa Kurt konuşmasında, Türkçenin bilinen ilk yazılı kaynakları arasında olan Orhun Yazıtları’ndan günümüze kadar gelişen süreçte Türk edebiyatının saray ve halk merkezli gelişen iki damarına, geniş bir coğrafyaya yayılan Türklerin diğer kültürlerle, dillerle etkileşim içerisinde gelişen edebî anlayışlarına ve dönemlere göre öne çıkan yazarlara, şairlere değindi.

Mustafa Kurt konuşmasında; “Mübarek Ramazan ayında Azez’de meslektaşlarıyla ve Suriye’nin geleceği olan değerli Özgür Halep Üniversitesi öğrencileriyle birlikte olmaktan dolayı çok mutluyum. Edebiyat bizi yarınlara taşıyan bir araçtır, dilin estetik şeklidir. Bu coğrafyada veya başka bir yerde yaşanan bir şeyi bizler edebiyat üzerinden öğreniyoruz. Farklı kültürlere mensup milletlerin birbirlerini anlayabilmeleri için dil unsuru karşımıza çıkan ilk engel olarak görülür. Türkler ve Araplar arasında bu durum bir engelden ziyade İslam dini aracılığıyla birliğin ve anlaşabilmenin sembolü olarak vücut bulur. Burada Yunus Emre gibi insanlığın vicdanı olan bir şairi değinmek istiyorum. Her şeyden önce Yunus Emre’yi anlamak tarihi ve kardeşliği anlamaktır.” dedi.

“Edebiyat vicdanın sesidir.”

“Aslında Suriye’de veya Türkiye’de fark etmez edebiyat vicdanın sesidir. Bu ses bir şiir, bir hikâye, roman biçiminde karşımıza çıkabilir. Edebî alışveriş kültürler arası irtibatta vazgeçilmez olduğu kadar, ortak geleceğe giden yolda da faydalanılması gereken bir öneme sahiptir.” dedi.

Mustafa Kurt konuşmasını çağdaş Türk edebiyatı roman ve öykü yazarları, şairler hakkında bilgi vererek tamamladı.

“Kelimelerin dostluğunu tarihin derinliklerinden beri yaşıyoruz.”

Prof. Dr. Mahmud El-Mustafa ise konuşmasında cahiliye dönemi Arap edebiyatına değinerek İslam sonrası dönemle modern dönemi karşılaştırdı. Arapçanın dönemlere göre değişimi sonrası edebî ürünlerin de dildeki değişmeyle farklılık gösterdiğini, Türk ve Arap edebiyatı arasında dil, edebiyat eksenli alışverişin çok olduğunu dile getirdi.

Prof. Dr. Mahmud El-Mustafa konuşmasında, “Kur’an-ı Kerim Arap edebiyatına ve Müslüman toplumların edebiyatına kaynaklık eder. Türkler ve Araplar arasında İslami dönemde etkileşim din aracılığıyla üst seviyeye çıktığı için dil ve edebiyatımızda özellikle Osmanlı döneminde aynı temalar kullanılmış, geniş bir coğrafyada Arapça, Türkçe, Farsça eserler aynı kimlikle meydana getirilmiştir. Güzel ahlâklı, Allah’a kulluk görevini yerine getiren insan profili bu dönemin karakteristiğidir. Burada etki ve etkilenme karşılıklıdır. Edebiyat aracılığıyla kelimelerin dostluğunu tarihin derinliklerinden beri yaşıyoruz.” dedi.

Endülüs medeniyeti edebî anlamda Avrupa edebiyatını etkilemiştir

“Arap edebiyatı sadece Arap coğrafyasında varlık göstermemiş Endülüsler aracılığıyla Avrupa’nın batısına, oradan da bütün Avrupa’ya yayılmıştır. Aslında İslami mantık edebiyat aracılığıyla Avrupa ilminde yer bulmuştur demek daha doğru olacaktır. Bugün burada bizler Türk ve Arap edebiyatı hakkında konuşurken çok da farklı şeyler söylemiyoruz. İslam öncesi dönem ve modern edebî dönem dışında her şeyimiz aynı. Bu sebeple edebiyatın iki milleti birleştiren bir unsur olduğunu geçmişte nasıl anlamışsak bugün onun daha fazlası bir şuurla hareket ederek modern edebî dönemde de çeviriyle birbirimizi anlayabilmeliyiz.” dedi.

Mahmud El-Mustafa konuşmasını Arap edebiyatında türler, edebî dönemler ve özellikleri, şiir ve nesir türlerinin özellikleri ve modern dönem edebî anlayışı gibi konular hakkında bilgi vererek tamamladı.

Program sonunda konuşmacılara katılım belgelerinin takdimi sonrası Osmanlı Devleti döneminde Halep’teki kültürel hayat hakkında bilgi veren, dönemin resmî yazışmalarının sergilendiği “Hatırladıkça Biz Oluruz” sergisinin açılışı yapıldı.

Sergi sonrası Prof. Dr. Mustafa Kurt, Özgür Halep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri için "Modernizmin İmgeleri" ve "Anlama Arzusu" adlı kitaplarını imzaladı.

Diğer Etkinlikler

Azez Yunus Emre Enstitüsü ve Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü iş...

Azez Yunus Emre Enstitüsü tarafından Suriye Güvenli Bölge’nin Azez, Afrin, Raco, Şeran, Ahtarin, Soran ve Çobanbey...

Yunus Emre Enstitüsü ve Devlet Arşivleri Başkanlığı iş birliğiyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı...

Suriye Güvenli Bölge'de Yunus Emre Enstitüsü tarafından yürütülen kültür-sanat ve eğitim çalışmaları hakkında Türkçe,...